1. Sınıf Çizgili Defter Kaç Sayfa Olmalı ?

Emre

New member
1. Sınıf Çizgili Defter Kaç Sayfa Olmalı? – Bir Baba, Bir Anne ve Küçük Bir Kalemin Hikâyesi

Selam sevgili forumdaşlar,

Bugün size bir soru değil, bir hikâye getirdim. Hani bazen sıradan bir mesele, mesela “1. sınıf çizgili defter kaç sayfa olmalı?” gibi önemsiz görünen bir konu, aslında bir ailenin içinde büyük anlamlar taşır ya… İşte öyle bir hikâye bu.

Bu hikâyede bir baba var, çözüm arayan, stratejik düşünen. Bir anne var, kalbiyle konuşan, duyguları sezgilerle örülü. Ve tabii ki onların minik kızları Elif var; yeni bir hayata, okumayı öğrenmeye, kalemi tutarken dünyayı keşfetmeye çalışan.

---

Okula Giden Küçük Ellerin Hikâyesi

Sabahın erken saatleri… Mutfakta taze çay kokusu, masada yarısı yenmiş peynirli sandviçler. Baba Ali, bilgisayarına göz atıyor; e-ticaret sitesinde “1. sınıf çizgili defter” yazmış, ama karşısına onlarca seçenek çıkmış: 40 sayfa, 60 sayfa, 80 sayfa… “Hangisi alınmalı?” diye düşünüyor.

Anne Zeynep, bir yandan Elif’in saçlarını örüyor, bir yandan da gülümsüyor:

“Ne kadar sayfa olduğu önemli değil Ali, yazmayı sevsin yeter.”

Ama Ali, mühendis kafasıyla yaklaşıyor meseleye:

“Bak Zeynep, 40 sayfa çabuk biter. 80 sayfa kalın olur, taşırken zorlanır. 60 sayfa dengeli. En mantıklısı o.”

Zeynep omuz silkiyor, yumuşak bir sesle cevap veriyor:

“Sen hesap yap, ben hissetmeye çalışayım. Belki de defterin sayfası değil, içindeki satırların anlamı önemlidir.”

İşte o sabah, “1. sınıf defter kaç sayfa olmalı?” sorusu, bir evin içinde küçük bir felsefeye dönüşüyor.

---

Defterin İlk Sayfası: Bir Harfin Heyecanı

Elif, o gün okulda “E” harfini yazmayı öğrenecek. Öğretmeni, sınıfın önünde, “Bu harf senin isminin ilk harfi” deyince Elif’in gözleri parlıyor. Küçücük parmaklarıyla defterine ilk “E”yi çizdiğinde kalem hafifçe kayıyor, satır dışına taşan bir iz bırakıyor.

Ama o taşan çizgi, aslında çocukluğun sınır tanımayan hayal gücünün bir yansımasıydı.

Akşam eve geldiğinde, Elif defterini gururla masaya koyuyor.

“Baba, bak! Harf yazdım!”

Ali hemen kontrol ediyor:

“Çok güzel olmuş kızım ama satırdan biraz çıkmışsın.”

Zeynep hemen araya giriyor, kızı kucaklayarak:

“Harika olmuş Elif. O çizgiler senin yolun, istediğin kadar taşırabilirsin. Her satır senin hikâyen.”

O an Ali susuyor. Çünkü fark ediyor ki, bazen doğruluk çizgide kalmakla değil, çocuğun çizgiyi aşma cesaretiyle ilgilidir.

---

Bir Defter, İki Dünya Görüşü

O akşam, Ali ile Zeynep salonda otururken konu yine dönüp dolaşıp deftere geliyor.

Ali, rakamlardan söz ediyor: “Bak, 60 sayfalık defter yıl sonuna kadar yeterli olur. Hem fazla sayfa alırsak israf olur.”

Zeynep ise farklı bir noktaya değiniyor: “Ama çocuk yazmayı sevdikçe sayfalar da çoğalsın istiyorum. Her sayfa bir anı gibi.”

O konuşmada, aslında iki dünyanın bakışı birleşiyor. Erkek, geleceği planlıyor; kadın, anı yaşıyor. Erkek verim arıyor; kadın anlam.

İkisi de haklı, çünkü her çocuk hem planla hem sevgiyle büyüyor.

---

Kayıp Defter ve Bir Ders

Bir hafta sonra Elif’in defteri okulda kayboluyor. Eve gözyaşları içinde dönüyor:

“Anne, defterimi bulamadım. İçinde ‘E’ vardı…”

Ali hemen çözüm odaklı davranıyor, yeni defteri internetten sipariş ediyor:

“Üzülme kızım, yarın yenisini götürürsün.”

Ama Zeynep, kızının gözyaşlarını silerken başka bir şey fark ediyor:

“Ali, o defter sadece sayfalardan ibaret değildi. O, onun ilk kelimesiydi, ilk emek çizgisi. Onu kaybetti diye sadece yeni bir defterle telafi edemeyiz.”

Ertesi gün Zeynep, Elif’le birlikte okulun kayıp eşya kutusuna gidiyor. Küçük kız defterini bulduğunda öyle bir sevinçle sarılıyor ki sanki dünyasını geri kazanmış gibi oluyor.

O an Zeynep içinden geçiriyor: Bazı şeyler satın alınmaz; emekle, duyguyla, çizgi çizgi kazanılır.

---

Sayfa Sayısından Daha Fazlası

Elif, artık her gün defterine yazıyor. Bazen harfler eğri büğrü, bazen satırlar taşmış… ama her sayfa bir hikâye.

Ali, akşamları kızının yazılarını incelerken artık satırların hizasına değil, kelimelerin anlamına bakıyor.

Zeynep ise her yeni sayfada kızıyla birlikte büyüyor, sabırla, gururla.

Bir gün öğretmeni veli toplantısında şöyle diyor:

“Elif çok güzel yazıyor. Harfleri değil, kelimeleri hissediyor.”

Ali o an gülümsüyor.

Belki de o, 60 sayfalık defterin 59’uncu sayfasına ulaşmış bir babanın iç huzurudur.

---

Bir Satırda Hayat, Bir Sayfada Gelecek

“1. sınıf çizgili defter kaç sayfa olmalı?” sorusu artık bu ailenin evinde başka bir anlam taşır. Çünkü cevap ne 40’tır ne 80.

Cevap, çocuğun hayallerine sığacak kadar çok, ama sırtını yormayacak kadar azdır.

Bir defter, sadece yazı değil, bir yolculuktur.

Ve her anne-baba, bu yolculukta kendi çizgilerini yeniden çizer.

Baba çözüm ararken sabrı öğrenir.

Anne duyguyla yaklaşırken sınırların gerekliliğini fark eder.

Ve çocuk, ikisinin arasında büyür: akılla sevginin dengesiyle.

---

Forumdaşlara Soru: Sizce Kaç Sayfa Yeter?

Şimdi sizlere soruyorum sevgili dostlar,

Sizce bir çocuk için “doğru defter” kaç sayfalı olandır?

Mantıkla mı seçilmeli, yoksa kalple mi?

Ya da belki de, her çocuk kendi sayfa sayısını kendi mi belirlemeli?

Belki de önemli olan defterin sayfa sayısı değil…

O sayfalara yazılacak sevgidir, sabırdır, cesarettir.

Tıpkı Elif’in defteri gibi — bazen taşan, bazen eksik ama her satırı hayata dokunan bir hikâye gibi.