Atatürk'e cumhurbaşkanı ünvanını kim verdi ?

Emre

New member
Atatürk’e Cumhurbaşkanı Ünvanını Kim Verdi? Biraz Eğlenceli Bir Tarih Turu!

Selam arkadaşlar! Bugün, birçoğumuzun yıllardır bildiği ama belki de "bu soruyu kimse sormaz" diye düşündüğü bir soruyu ele alacağım: Atatürk'e cumhurbaşkanı ünvanını kim verdi? Hepinizin tahmin edebileceği gibi, bu konu aslında birazcık tarih kokan, biraz da düşündürücü bir mesele. Ama ben bu yazıyı, sıkıcı tarih kitaplarının tozlu sayfalarından çıkarıp biraz eğlenceli bir perspektife oturtmak istiyorum. Sonuçta, herkesin bildiği bir sorunun arkasında bazen gözden kaçan çok ilginç bir hikaye olabilir, değil mi?

Gelin, hep birlikte biraz daha derine inelim, bu ünvanı kimin verdiğini öğrenelim ve arkasındaki stratejik, empatik, hatta biraz mizahi açıları keşfedelim.

Erkeklerin Perspektifi: Stratejik ve Hedef Odaklı Yaklaşım

Öncelikle, bu soruyu biraz erkeklerin gözünden ele alalım. Şimdi, erkekler genellikle çözüm odaklıdır, değil mi? Hep strateji peşindedirler, her şeyin bir amacı ve planı olmalı. Atatürk’e cumhurbaşkanı ünvanını kim verdi? Cevap basit: Türkiye Büyük Millet Meclisi verdi. Ama bir dakika, burada da biraz daha derin düşünmek lazım.

Erkekler, genelde bu tür sorulara çözüm odaklı bakarlar. Yani, Atatürk’ün cumhurbaşkanı yapılması, aslında o dönemdeki meclisin "en doğru ve stratejik" adımıydı. Çünkü, Atatürk'ün liderliği, kurtuluş savaşını kazanmış ve yeni bir devlet kurmuş olmasının ardından, Türkiye'nin geleceği için net bir vizyon gerektiriyordu. Cumhurbaşkanlığı, bu vizyonu hayata geçirebilmek için elzemdi.

Atatürk’e cumhurbaşkanı olma yetkisini veren karar, 29 Ekim 1923'te yapılan bir oylama ile alındı. İşte bu noktada, erkekler genellikle "bu kararın stratejik önemi büyüktü" derler. Çünkü bir yanda yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumlarının şekillenmesi, diğer yanda ise Atatürk’ün ülkede demokratik ve modern bir sistem kurma yolunda attığı ilk adımlar vardı. Yani, strateji belli: Cumhurbaşkanlığı, tam anlamıyla devrimci bir süreçti.

Ayrıca, Atatürk’ün cumhurbaşkanı olmasının, sadece siyasi değil, aynı zamanda toplumsal bir mesaj verdiğini de unutmamak gerekir. Burada erkeklerin gözünde, kararın ne kadar "yerinde" olduğunu görmek mümkün. Meclis, Türkiye’nin ilk cumhurbaşkanını seçerken, sadece bir devlet başkanı seçmiyor, aynı zamanda halkın yeniden yapılanma sürecinde en büyük umut kaynağını seçiyordu.

Kadınların Perspektifi: Empatik ve İlişkisel Yaklaşım

Kadınlar ise, genellikle bu tür olayları daha empatik ve ilişkisel bir açıdan değerlendirme eğilimindedirler. Atatürk’ün cumhurbaşkanlığına seçilmesi, kadınlar için farklı bir anlam taşır. Onlar için, sadece bir devlet başkanı seçilmesi değil, bir dönemin, bir mücadelenin taçlanmasıydı. Atatürk’ün cumhurbaşkanlığı, özellikle kadınların toplumda hak ettikleri yeri bulmaları için de bir dönüm noktasıydı.

Kadınlar, tarihsel olaylara sadece siyasal ve stratejik yönlerinden değil, duygusal ve toplumsal etkilerinden de bakarlar. Cumhuriyetin ilk yıllarında kadınların toplumdaki yeri, çok ciddi şekilde şekillenmeye başlamıştı. Atatürk’ün cumhurbaşkanı olmasından sonra, kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı, eğitimde fırsatlar artırıldı ve kadınların sosyal hayata katılımı hız kazandı. Kadınlar, Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesinin sadece siyasi bir zafer değil, aynı zamanda toplumsal bir devrim olduğunu düşünürler.

İşte bu yüzden kadınlar için, Atatürk’e cumhurbaşkanlığı unvanını vermek, sadece "devlet başkanı" seçmekten öte bir anlam taşır. Bu, sadece bir erkek figürünün güç kazanması değil, aynı zamanda kadınların da toplumsal hayatta güçlenmesi için ilk adımların atılmasıydı. Yani, kadınlar bu kararı, stratejik bir adım olmasının ötesinde, bir toplumsal değişimin başlangıcı olarak görürler. Kadınlar için bu, "güçlü bir liderlik, güçlü bir toplum" mesajıdır.

Birlikte Verilen Karar: Meclis ve Cumhurbaşkanlığı Ünvanı

Evet, Atatürk’e cumhurbaşkanlığı unvanını kim verdi? Bu soruya net bir yanıt verildi, değil mi? Türkiye Büyük Millet Meclisi verdi. Ama unutmayalım, bu karar yalnızca bir "meclis oylaması" değil, bir dönemin simgesel bir seçimiydi. Erkekler, bunun stratejik açıdan ne kadar önemli olduğunu vurgularken; kadınlar, bu adımın toplumsal yapıyı nasıl dönüştürdüğünü ve Atatürk’ün kadınlar için de ne kadar önemli bir figür olduğunu hatırlatırlar.

Atatürk, Cumhuriyet’in temellerini atarken, hem kadınlar hem de erkekler için yeni bir başlangıç yapıyordu. Birçok erkek, Atatürk’ün liderliğini sadece ulusal bir zafer olarak görürken, kadınlar Atatürk’ün devrimci düşüncelerinin, toplumsal eşitliği de beraberinde getirdiğini fark etmişlerdi. Bu nedenle, Atatürk’ün cumhurbaşkanı seçilmesinin sadece siyasal değil, sosyal bir devrim anlamı taşıdığını söylemek de yanlış olmaz.

Sizce Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığı Ünvanı, Sadece Bir Oylama mıydı?

Peki, arkadaşlar, sizce Atatürk’e cumhurbaşkanlığı ünvanını verme kararı sadece bir meclis oylamasından mı ibaretti? Ya da bu olay, kadınlar ve erkekler için farklı anlamlar taşıyan bir toplumsal değişimin simgesi miydi? Bu konuda sizlerin görüşlerini merak ediyorum! Atatürk’ün cumhurbaşkanlığını, sadece bir devlet başkanının seçilmesi olarak mı görüyorsunuz, yoksa onun liderliğini toplumsal bir dönüşümün başlangıcı olarak mı değerlendiriyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum, hep birlikte bu önemli soruyu tartışalım!