Bilgisayar yazılım alımı mal mı hizmet mi ?

Emre

New member
Bilgisayar Yazılımı Alımı: Mal mı, Hizmet mi? Gerçek Hayattan ve Verilerden Bir Hikâye

Selam dostlar,

Bu konuyu uzun süredir düşünüyorum: “Bilgisayar yazılımı alımı mal mı, hizmet mi?”

Muhasebe yapan da, bilişim sektöründe çalışan da, hatta kendi işini dijitale taşımaya çalışan girişimciler de bu soruya bir şekilde denk gelmiştir. Ben de hem yaşadığım birkaç olaydan hem de okuduğum raporlardan yola çıkarak bu meseleyi biraz hikâye tadında, biraz da bilimsel ve analitik verilerle birlikte tartışmaya açmak istiyorum.

---

Bir Ofis Hikâyesi: Yazılım Faturasıyla Başlayan Tartışma

Bir gün, orta ölçekli bir muhasebe firmasının ofisinde geçen şu sahneyi düşünün:

Muhasebeci Selim Bey elinde bir fatura tutuyor, yüzünde ciddi bir ifade var.

Faturada “Proje Yönetim Yazılımı Lisans Bedeli” yazıyor. Yanında çalışan genç stajyer Elif’e dönüp soruyor:

— Elif, sence bu yazılım mal mı, hizmet mi?

Elif duraksıyor.

— Şey... sonuçta elle tutulmuyor ama satın alıyoruz, o zaman mal mı oluyor?

Selim Bey gülümseyerek başını sallıyor:

— İşte, mevzuat da bazen böyle kararsız kalıyor.

Gerçekten de öyle. Çünkü yazılımın doğası gereği hem maddi hem de soyut unsurları var.

Peki mevzuat ve bilimsel yaklaşım bu konuda ne diyor?

---

Yasal Tanımlara Göre: Yazılım Mal mı, Hizmet mi?

Türk Vergi Kanunu ve TMS (Türkiye Muhasebe Standartları) çerçevesinde bakıldığında, yazılımın tanımı biraz karışıktır.

Vergi Usul Kanunu (VUK) ve Katma Değer Vergisi Kanunu (KDVK) yazılımı genel olarak ikiye ayırır:

1. Hazır (raf) yazılımlar – CD, DVD veya dijital indirme yoluyla alınan, herkesin erişimine açık yazılımlardır (örneğin: Microsoft Office, Photoshop vb.).

→ Bunlar genellikle “mal” olarak kabul edilir.

2. Özel geliştirilmiş yazılımlar – Belirli bir müşteri için tasarlanmış, hizmet sözleşmesiyle alınan sistemlerdir.

→ Bunlar ise “hizmet” olarak sınıflandırılır.

Bu ayrım, OECD ve Avrupa Birliği direktiflerinde de benzer şekilde yapılır. AB KDV Direktifi’ne göre dijital ürünler “elektronik olarak sunulan hizmetler” olarak tanımlanır, ancak maddi bir taşıyıcıyla teslim edilirse mal muamelesi görür.

Yani, bir yazılımın “mal mı, hizmet mi” olduğu aslında nasıl teslim edildiğine ve nasıl kullanıldığına bağlıdır.

Ama işin sadece yasal boyutu değil, ekonomik ve insani boyutu da ilginçtir.

---

Ekonomik Perspektif: Veriler Ne Söylüyor?

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 raporuna göre, yazılım endüstrisinin %72’si hizmet tabanlı, %28’i ürün tabanlı gelirlerden oluşuyor.

Bu şu demek: Artık çoğu yazılım satılmıyor, kiralanıyor.

Bulut sistemleri (SaaS – Software as a Service) sayesinde, fiziksel ürün değil, süreç odaklı hizmet satın alıyoruz.

Örneğin, bir şirketin Microsoft 365 aboneliği aldığını düşünün.

Artık CD yok, kurulum yok; sadece bir kullanıcı hesabı ve bulutta çalışan bir sistem var.

Bu durumda alımın doğası açık: hizmet.

Ama aynı şirket özel bir ERP yazılımı için lisans satın alıp kendi sunucusuna kurdurursa, bu sefer mal niteliği taşıyan bir “fikri ürün”e sahip olur.

---

Kadınların Bakışı: Yazılım Bir Topluluk Deneyimi

Kadınların konuya yaklaşımı genellikle kullanım deneyimi ve insan etkisi üzerinden olur.

Bir yazılımın, ekip içi iletişimi nasıl kolaylaştırdığı, işleri nasıl daha “insani” hale getirdiği onların önceliğidir.

Örneğin, Elif gibi genç bir çalışan için yeni yazılım, sadece bir araç değil, bağ kurduğu bir sistemdir.

Kadın yöneticiler arasında yapılan bir PwC araştırması, kadınların yazılım yatırımlarında %40 oranında daha fazla “takım verimliliği” odaklı kararlar aldığını gösteriyor.

Yani onlar için yazılım “mal” değil, bir hizmetin kültürel ve duygusal karşılığı.

Bir proje yönetim aracı (örneğin Trello, Asana veya Notion) kadınlar için yalnızca görevleri düzenleyen bir araç değil; aynı zamanda takımın “nefes aldığı alan” gibidir. Bu yüzden birçok kadın yönetici, yazılımı “hizmet” olarak tanımlar, çünkü onun topluluk yaratma gücünü görür.

---

Erkeklerin Bakışı: Somut Sonuçlar ve Kontrol Odaklılık

Erkek kullanıcılar ise genellikle verim, kontrol ve yatırım getirisi (ROI) açısından yaklaşır.

Bir yazılımın “mal mı, hizmet mi” olduğu onlar için değil, “ne kadar işe yaradığı” daha önemlidir.

Selim Bey’in hikâyesinde de bu görülür: o yazılımın bilanço tablosunda nerede durduğuna değil, işi hızlandırıp hızlandırmadığına odaklanır.

McKinsey’in 2023 teknoloji yatırım raporuna göre, erkek yöneticilerin %63’ü yazılım yatırımlarını “maddi varlık” olarak değerlendiriyor. Çünkü bu onlara ölçülebilir kontrol sağlar.

Bu bakış açısı, teknolojinin hala “mal gibi ölçülmek istenen” bir şey olduğunu gösteriyor.

---

Gerçek Dünya Örneği: E-Ticaret Yazılımı Çıkmazı

Bir girişimci düşünün: Ayşe Hanım, küçük bir butik işletiyor ve online satış yapmak istiyor.

Bir ajansa gidiyor, kendisine özel bir e-ticaret sitesi yapılıyor.

3 ay sonra fatura geliyor: “E-ticaret yazılımı geliştirme bedeli – 90.000 TL.”

Mali müşavir faturayı inceliyor:

— Bu hizmettir, KDV oranı %20.

Ama Ayşe diyor ki:

— Hayır, ben yazılımı satın aldım, artık bana ait.

İşte tam burada, gerçek dünya ile mevzuat çatışıyor.

Çünkü yazılım hem satın alınmış bir ürün, hem de sürekli destek isteyen bir hizmettir.

Tıpkı insan ilişkileri gibi: bir kez başlar ama asla tam anlamıyla bitmez.

---

Sonuç: Yazılım Ne Mal Ne de Hizmet — İkisinin Evrimi

Bugünün dijital dünyasında yazılım, klasik anlamda mal-hizmet ayrımını aşıyor.

Artık “dijital varlık” veya “bilgi ürünü” diye yeni kategorilerden söz ediliyor.

Yani yazılım, fiziksel bir mal gibi satılabilir ama doğası gereği sürekli gelişen, güncellenen, destek isteyen yaşayan bir hizmettir.

Ekonomistler buna “hibrit ekonomik değer” diyor.

Kısacası, yazılım hem bir ürün, hem de onunla birlikte gelen deneyimtir.

---

Peki Siz Ne Düşünüyorsunuz, Forumdaşlar?

Sizce yazılım alımı bir mal mı, hizmet mi?

Yoksa dijital çağda bu ayrım artık anlamsız mı hale geldi?

Erkeklerin somut sonuç odaklı bakışı mı daha gerçekçi, yoksa kadınların insani deneyim merkezli yaklaşımı mı daha sürdürülebilir?

Gelin tartışalım:

Belki de bu sorunun cevabı, bir faturada değil; insanın teknolojiyle kurduğu ilişki biçiminde gizlidir.