Kuranı Kerim Mahluktur Ne Demek ?

Simge

New member
**Kur'an-ı Kerim Mahluktur Ne Demek?**

Kur'an-ı Kerim, İslam dünyasında Allah’ın kelamı olarak kabul edilen, tüm Müslümanlar için kutsal olan bir kitaptır. Ancak tarih boyunca, bu kutsal metinle ilgili çeşitli tartışmalar yaşanmış ve bu tartışmaların en dikkat çekenlerinden biri, "Kur'an-ı Kerim mahluktur" ifadesinin anlamıdır. Bu makalede, "Kur'an-ı Kerim mahluktur ne demek?" sorusunun etrafında şekillenen tartışmaları inceleyecek ve bu ifadenin İslam düşüncesindeki yerini detaylı şekilde ele alacağız.

**Kur'an-ı Kerim Mahluktur İfadesi Nedir?**

Kur'an-ı Kerim mahluktur ifadesi, ilk bakışta anlaşılması güç bir terim gibi görünebilir. “Mahluk” kelimesi, Arapça kökenli olup “yaratılmış” anlamına gelir. Yani, "Kur'an-ı Kerim mahluktur" demek, "Kur'an-ı Kerim yaratılmıştır" anlamına gelir. Bu görüş, tarihsel olarak, İslam dünyasında bazı düşünürler ve mezhepler tarafından savunulmuş, ancak özellikle Ehl-i Sünnet anlayışı bu görüşe karşı çıkmıştır.

**Kur'an-ı Kerim’in Yaratılmış Olup Olmadığı Üzerine Tartışmalar**

Kur'an’ın yaratılmış olup olmadığına dair tartışmalar, İslam dünyasında özellikle 8. ve 9. yüzyıllarda yoğunlaşmıştır. Bu tartışmaların temelinde, Kur'an'ın Allah’ın kelamı olup olmadığı, yoksa bir yaratılmışlık özelliği taşıyıp taşımadığı sorusu yatmaktadır.

Kur’an-ı Kerim’in yaratılmadığını savunanlar, Kur’an’ın Allah’ın zatından, yani kendisinden çıktığını ve yaratılmadığını belirtmişlerdir. Bu görüşü savunanlar, Ehl-i Sünnet mezhebi ve özellikle Ashab-ı Kiram'dan gelen geleneksel yorumlara dayanmaktadır. Bu görüşe göre, Kur’an, Allah’ın ezeli kelamıdır ve zamanla bir yaratılış süreci geçirmemiştir.

Ancak, “Kur'an-ı Kerim mahluktur” görüşünü savunanlar ise, Kur’an’ın Allah’ın kelamı olmakla birlikte, yine de bir yaratılmışlık özelliği taşıdığını öne sürmüşlerdir. Bu görüşe göre, Allah'ın kelamı, insanların duyularıyla algılanabilir bir şekle bürünmüş ve bunun sonucunda Kur'an yaratılmış bir varlık olarak görülmüştür.

**Kur'an-ı Kerim’in Yaratılmışlık Tartışmasındaki Temel Farklılıklar**

1. **Ehl-i Sünnet Görüşü:**

Ehl-i Sünnet, Kur'an-ı Kerim'in yaratılmadığını savunur. Kur'an, Allah’ın ezeli kelamıdır ve hiç bir zaman yaratılmamıştır. Bu görüş, Kur’an’ın sonsuzluğunu ve değişmezliğini vurgular. Allah’ın kelamının yaratılmamış olması, Allah’ın sıfatlarının bir parçası olarak kabul edilir.

2. **Mutezile Görüşü:**

Mutezile mezhebi ise, Kur'an’ın yaratılmış olduğunu savunmuştur. Mutezile’nin savunduğu bu görüş, Kur'an’ın zaman içinde yaratılmış bir varlık olduğu düşüncesine dayanır. Mutezile, Allah’ın sıfatlarının, özellikle de kelamının yaratılabilir olduğunu iddia etmiştir. Bu sebeple Kur’an’ın da yaratılmış bir şey olduğunu kabul etmişlerdir.

3. **Eş'ari Görüşü:**

Eş'ariler ise, bu konuda bir orta yol benimsemişlerdir. Onlar, Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğunu kabul etmekle birlikte, bu kelamın yaratılmadığına inanmışlardır. Eş'ariler, Kur’an’ın yaratılmamış olduğunun, Allah’ın kelamının ezeliliğini gösterdiğini savunmuşlardır.

**Kur'an-ı Kerim Mahluktur Söylemi ve İslam Felsefesi**

Kur’an’ın yaratılma meselesi, İslam felsefesi açısından büyük önem taşır. Zira bu tartışmalar, Allah’ın sıfatları ve insanın bu sıfatları anlamlandırma şekliyle doğrudan ilgilidir. Eğer Kur’an yaratılmışsa, bu durumda Allah’ın kelamı, zamanla değişebilen ve varlıkları bir şekilde etkileyebilen bir şey olarak algılanabilir. Oysa eğer Kur’an yaratılmamışsa, bu Allah’ın sıfatlarının, mutlak anlamda ve sonsuza kadar değişmeden kalacak şekilde var olduğu anlamına gelir.

Bu tür tartışmalar, İslam düşüncesindeki teolojik derinliği ve farklı düşünsel ekollerin varlığını gözler önüne serer. İslam filozofları, Allah’ın kelamı hakkında düşüncelerini geliştirmeye çalışırken, aynı zamanda insanın bilgi ve algı sınırlarını da dikkate almışlardır. Bu bağlamda, Kur’an’ın yaratılmamış olması, insanın Allah’ı mutlak bir şekilde kabul etmesine olanak tanır.

**Kur'an-ı Kerim Mahluktur İfadesinin Tarihi Kökeni**

Kur'an’ın yaratılmamışlığı ya da yaratılmışlığı konusu, İslam düşüncesinde özellikle Abbâsîler döneminde büyük bir tartışma konusu olmuştur. Bu dönemde, kelamcılar arasında, İslam'ın temel inançları hakkında çeşitli görüşler ortaya çıkmıştır. Bu dönemde, Mutezile mezhebinin etkisiyle, Kur'an’ın yaratılmış olduğu savunulmuş ve bu görüş zamanla İslam dünyasında geniş bir tartışma yaratmıştır.

Bu tartışmaların başlangıcı, özellikle Emevîler ve Abbâsîler arasında meydana gelen siyasal ve dini çatışmalarla bağlantılıdır. Mutezile mezhebinin, kelamın yaratılabileceğini savunması, İslam dünyasında büyük bir teolojik yenilik olarak kabul edilmiştir. Bu yenilik, Ehl-i Sünnet ile Mutezile arasında fikir ayrılıklarına yol açmış ve bu fikir ayrılıkları, daha sonra Eş’arîlik gibi farklı okulların ortaya çıkmasına neden olmuştur.

**Sonuç ve Değerlendirme**

“Kur'an-ı Kerim mahluktur” ifadesi, İslam düşüncesinin derinliklerine inildiğinde önemli bir teolojik tartışmanın parçası olarak karşımıza çıkar. Kur'an’ın yaratılmamış olduğu görüşü, İslam dünyasında genellikle kabul edilen bir anlayıştır ve Allah’ın kelamının sonsuz ve değişmez olduğunu savunur. Ancak, yaratılmışlık görüşünü savunanlar da, Allah’ın kelamının bir varlık olarak zamanla şekillendiğini belirtirler.

Sonuçta, Kur'an’ın yaratılmışlık meselesi, sadece dini bir tartışma olmakla kalmaz, aynı zamanda insanın Allah’a ve onun kelamına yaklaşma biçiminin de bir yansımasıdır. Bu tür derin teolojik tartışmalar, İslam düşüncesinin ne kadar zengin ve çok katmanlı olduğunu gösterir. Hem Ehl-i Sünnet, hem de Mutezile gibi farklı ekoller, farklı felsefi ve dini temellerden yola çıkarak bu soruya kendi cevaplarını geliştirmiştir.