Ekmekle oynamak nedir ?

Emre

New member
**Uçaklarda Priz Var Mı? Bir Yolculuğun Beklentileri ve Gerçekleri…**

Merhaba forumdaşlar,

Bugün biraz farklı bir konuda yazmak istiyorum. Aslında, belki de bana kalırsa, pek çok insanın göz ardı ettiği ama bence bir o kadar önemli olan bir mesele var: uçaklarda priz. Evet, belki düşündüğünüz gibi büyük bir mesele değil ama bence öyle. Kısa bir yolculuk olsa da, uzunca bir uçuş yapacak olsanız da, "acaba priz var mı?" sorusu, bazen bir maceraya dönüşebilir. Bugün, bu konuda bir hikâye paylaşmak istiyorum, belki de hepimizin yaşamında bir iz bırakacak bir anı…

---

**Bir Aile, Bir Uçuş, Bir Beklenti…**

Aylin ve Can, İstanbul’dan New York’a yapacakları 12 saatlik uzun bir uçuş için hazırlıklarını tamamlamışlardı. Can, uzun yıllar boyunca iş hayatında stratejik düşünmeyi alışkanlık haline getirmişti. Her zaman her şeyin önceden planlanması gerektiğini savunur, her olasılığı değerlendirir, her detayı gözden kaçırmazdı. "Emin ol, her şeyin bir yolu var," derdi. Aylin ise çok farklıydı. O, hayatı duygularıyla yaşar, anı değerlendirmeyi severdi. Bir sorun olduğunda, bunun çözümü her zaman insan ilişkilerinde ve duygusal bağlarda gizliydi.

Bu yolculuk, ikisi için de özel bir anlam taşıyordu. Can, işinden dolayı sık sık uçmak zorunda kalıyordu, ama Aylin, ilk kez bu kadar uzun bir uçuş yapacaktı. Gergin ve heyecanlıydı, hem de tam anlamıyla…

"Uçakta priz olup olmadığını düşündün mü?" diye sordu Aylin, aslında belki de daha çok içini dökmek için. Can hemen cevabı verdi, stratejik ve kesin bir şekilde:

"Tabii ki olacak. THY, her zaman yolcusunu düşünür. Priz olmaması imkansız, eminim var."

Aylin, gözlerinde bir belirsizlikle başını salladı ama içinden bu kadar rahat olamayacağını düşündü. Elektronik cihazlarına bağımlılığı yüzünden, uçakta internet veya priz bulunması, onun için önemli bir meseleydi.

---

**Can’ın Çözüm Odaklı Düşüncesi: "Sorun Değil!"**

Can, uçakla seyahat etmek konusunda gerçekten deneyimli biriydi. Her yolculuk, onun için bir planlama süreciydi. THY’nin, her uçuşunda yolcularını düşünerek modern donanımlara sahip uçaklar sunduğunu düşündü. Gözleriyle belirli noktalara baktı, "Bizim uçağımızda kesinlikle priz vardır," dedi kendine güvenerek. "Her şeyin bir çözümü vardır. Eğer priz yoksa, zaten bir şekilde hallederim."

Can, hiçbir detayı atlamaz, her ihtimali önceden düşünür ve her zaman hazır olurdu. Ama Aylin, belki de gözünde Can’ın aşırı çözüm odaklı yaklaşımının, bazen gerçek hayattaki incelikleri görememesiyle bağlantılı olduğunu fark etti. Can’ın her şeyin mantıklı bir çözümü olduğunu düşündüğü bu bakış açısı, ona göre her zaman işe yaramayabiliyordu.

---

**Aylin’in Duygusal Yaklaşımı: "Bu Yolculuk Farklı…"**

Aylin için uçak yolculuğu, sadece bir varış noktası değildi. Bu, onun bir değişimin, bir başlangıcın parçasıydı. Her anı, her dokunuşu, her detay önemliydi. Uçakta priz olup olmaması, Aylin için yalnızca bir gereklilik değil, aynı zamanda içsel bir güven arayışıydı.

Yolculuk boyunca kitap okumayı, müzik dinlemeyi, hatta bazen uçakta çalışma yapmayı planlamıştı. Elektronik cihazları olmadan bu uzun yolculuğun nasıl geçeceğini, ne kadar sıkıcı olacağını düşünüyordu. Bu yüzden, priz konusu ona sadece bir uçuş gereksinimi değil, bir bağlanma duygusu gibi geliyordu.

"Ama Can, biz hep böyle düşünmüyor muyuz?" dedi Aylin, "Ya bir şey olmazsa? Ya priz yoksa? Ya bütün yolculuk boyunca bir şey yapmazsam?"

Can, onun endişelerini anlamakta zorluk çekse de, her zaman olduğu gibi çözüm odaklıydı. "Bir problem varsa, çözüm de vardır, Aylin. Korkmana gerek yok."

Aylin gülümsedi, ama yine de bir belirsizlik vardı içinde. Duygusal dünyasında, belki de Can’ın mantıklı yaklaşımı, onun kalbine hitap etmiyordu.

---

**Gerçekleşen Yolculuk: Priz, Hayatın Küçük Detaylarıdır…**

Uçuş başladığında, Can gözlüklerini takıp laptopunu açarak bir süre işine odaklandı. Aylin ise pencerenin kenarına oturmuş, dışarıdaki bulutları izleyerek rahatlamaya çalışıyordu. Ancak birkaç saat sonra, Aylin’in endişeleri tekrar yüzeye çıktı. Telefonu azalmaya başlamış, kulaklıkları bitmiş, internetsiz kalma korkusu içini sarmıştı.

Aylin yavaşça koltuğunun altına bakarak, prizi aradı. "Bunun içinde olmalı," dedi kendi kendine.

Bir süre sonra, görevliler gelerek yolculara telefonlarını şarj edebileceği yerler gösterdi. Aylin'in yüzünde büyük bir rahatlama vardı. Can, oldukça sakin bir şekilde ona bakarak gülümsedi. "Beni dinleseydin, zaten biliyordum," dedi.

Ama Aylin, o an fark etti ki, bu priz, yalnızca telefonlarını şarj etmekten çok daha fazlasını simgeliyordu. O an, rahatlama, güven ve duygu bir araya geldi. Can’ın çözüm odaklı yaklaşımına rağmen, o priz, Aylin’e huzur getiren bir bağ, bir güven kaynağı olmuştu.

---

**Siz Ne Düşünüyorsunuz? Priz Gerçekten Önemli Mi?**

Şimdi, forumdaşlar, siz ne düşünüyorsunuz? Priz konusu, yalnızca bir gereksinim mi yoksa bir duygusal ihtiyaç mı? Can ve Aylin’in bakış açıları gibi, belki de hepimiz uçak yolculuklarında farklı şeyler bekliyoruz. Bir çözüm mü, yoksa sadece bir duygu mu? THY uçaklarında priz olup olmaması, sizin için de bu kadar önemli mi?

Yorumlarınızı ve deneyimlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum!